Bal

Balım, delibalım...
Kaan Tangöze’nin “bal”ı misali olduk biz de... Sana bunu dediğim güne lanet olsun.
Sen benden gideli 68 gün oldu. Seni düşünmediğim, özlemediğim bir an bile yok. Evine geldim ve sana son kez sarıldım. Keşke yanımda olsan...
Çok büyük hatalarım oldu, çok... Seni kaybetmekten korkmayı bilmiyordum, sonra öğrendim. Yine de kendime engel olamadım ve hatalar yapmaya devam ettim. Seni o kadar çok seviyor, sana o kadar çok değer veriyorum ki... Deneyimsizlikten, akılsızlıktan, hala tam olarak olgunlaşamamış olmaktan hayatta en çok değer verdiğim insanı kaybettim.
Aldığım her nefeste sen varsın çünkü etrafımdaki her şey bana seni hatırlatıyor. Okul başladıktan sonra uzaktan sevmeye devam edeceğim ve artık görürken seni. İkimizin aynı sınava gireceği gün 1. yıl dönümümüze denk geliyor. Şansa bak...
Tekrar özür dilerim. Çok salağım. Ve çok net görebiliyorum aslında, nasıl her yanlışının arkasında seni buna iten, bana ait bir yanlışın bulunduğunu. Veya en azından bir yanlış anlaşılmışlık... Bu senaryoda bütün suç bana ait. Artık telafi edilebilecek bir şey kalmadı. Canım yanmaya devam ediyor ve bunu nasıl durdurabileceğimi bilmiyorum. İnsan neden en çok sevdiğine naz yapar?
Ayrıldığımızı kabullenemediğimi söylemiştin. Artık kabullendim. (Yine de hiçbir zaman tam olarak kabullenemeyeceğim.) Olması gerekiyordu ve oldu. Sevgi her şeyi çözmeye yetmiyor, biliyorum ama ben seninle kavga bile etsem iki gün sonra yine sana sarılmak isterim. Belki tam olarak sağlıklı bir ilişki değildi ama birbirimizi sevdik. Yine de olması gerekeni yaptın ve biliyorum, bıkmıştın hep aynı problemleri yaşamaktan. Bu yüzden haklısın, sana pek fazla bir şey diyemiyorum ve doğrusu zaten diyebileceklerimi fazlasıyla tükettim. Artık istesen de bir araya gelmeyi kabul edemem çünkü sana sağlıklı bir ilişki veremediğimi fark ediyorum. Çünkü denedim, sayısız kere... Olmadı, halledemedik. Kendini tüketmeni ben de istemem. (Ben kendimi tüketirim senin için, böyle de deliyim.)
Bir kere kırıldıktan sonra eskisi gibi olmuyor hiçbir şey. Biz de olamayız ama sen benim en güzel çaresizliğimsin.
Seni hep çok seveceğim. Fiziksel olarak yoksun ama beynimden ve kalbimden gidemiyorsun, bu bana yetiyor. Yetecek çünkü yetmek zorunda.
Seni zamanında hakkıyla sevememiş olmanın burukluğuyla...

Bade

Comments

Popular posts from this blog

Y (compilation)

a tribue to amy (and a realization) on july 11

artık ölmek istiyorum